Okuyucuma!



Sağlam dişler, bir de sağlam mide-

Budur dileğim senin için!

Sindirebildinse kitabımı,

Barıştı demektir benimle yıldızın!



Nietzsche



Yılan

Bizim evin arkasında, komşumuzun bahçesinde bir delik vardı. Bu delikte bir çocuğun beli kalınlığında bir yılan vardı. Herkesi yiyordu.


Yine böyle bir gün oraya bir çocuk gitti. Orada yılan olduğunu bilmiyordu. Yılan onun ayağından tuttu. Çocuk bağırmaya başladı. Korkudan hiç kimse yanına gidemiyor, çocuğa kimse yardım edemiyordu. Yılan çocuğu yedi. Çocuğun ailesi yas içindeydi.

Ben de yılanı çok merak ediyordum. Ertesi gün evin arkasına gittim. Bakındım, bakındım. Yılanı göremedim. Ben yılan yok, gideyim derken; yılanın bulunduğu yere gelmişim. Yılan benim ayağımdan tuttu. Ben çırpınıyordum. Bir taş parçası gördüm. Aldım elime. Taşı yılanın kafasına vurdum. Bir daha ve bir daha vurdum.


Sonunda komşularımız benim çığlıklarımı duymuştu. Hemen geldiler ve yılanı öldürdüler. Yılanın öğle yemeği olmaktan son anda kurtulmuştum ki...

Uyanıverdim...


Olayı anneme anlattım. Annem de bana bir daha korku filmi izlemeyeceksin diye kızdı.


1998


Elif Ayvaz

Hiç yorum yok: