Okuyucuma!



Sağlam dişler, bir de sağlam mide-

Budur dileğim senin için!

Sindirebildinse kitabımı,

Barıştı demektir benimle yıldızın!



Nietzsche



Sahil


Dalgalar ayaklarının dibindeki kayaları yalıyordu ikide bir. Dalgaların böyle aniden gelip ağır ağır geri çekilmesi korkutuyordu hep onu. Alıp götüreceklermiş gibi. Sıkıca sarılıyordu yanındaki adama. Üşüyordu da belli ki. Ceketinin kollarını çekiştirip duruyordu sürekli, küçük parmakları kayboluyordu.
Adamın söylediklerini anlamazlığa vuruyordu bir süredir. Buraya sadece gezmeye gelmişti ama adam başka şeyle ummuştu besbelli. Eli sürekli belinden aşağı kayıyordu zaten. Kız anlamıyormuş gibi kıpırdıyordu arada. Adam da çekiyordu elini.
Burası onun hayalindeki şehirdi. Yıllardır burada nefes alışının hayalini kurmuştu kafasında. Üzerindeki kıyafetten, çevresinden akıp giden insanlara kadar hatta. Ama bu adamı düşlememişti.
Bir yandan sonsuz olmasını istiyordu bir yandan da artık bitmesini. Çünkü biliyordu adamın niyetini artık. Bu kadar geç anladığı için de kendine kızmayı da ihmal etmiyordu üstelik. Bunu anlamak için kaç kilometre yol gelmişti. Adamın eli de inatla aşağıya kayıyordu.
Bir yandan da anlam veremiyordu tüm bu olanlara. Koskoca adamın neden kızı yaşındaki biriyle dost olmak istemesine. Dost diye diye sarılmasına, aşağıya kayan eline.
Demek ki bazıları genç seviyordu…


Çözüm

         


         Ne zamandır yazmaktan kaçtığımın farkındayım. Döküleceklerin farkındayım. Aksa gitse kurtulacağım, biliyorum. Ama unutmaktan korkuyorum. Hafızamda koca bir boşluğun oluşmasından korkuyorum.
         Romanımı yazmayı erteliyorum sürekli. Yaşıyorum ama yazmak istemiyorum. Bile bile istemiyorum. İçimde şişe şişe beni patlatsın istiyorum, evet. Romanla birlikte ben de yok olayım istiyorum.
         Her gün aynı olayları baştan sona yaşıyor olmak çok acı. İnsanlar çok acımasız. Egoları çok yüksek. Yazılanlar çok sert. Okuduklarım çok yavan.
         Bir türlü dengeyi bulamadığım doğru. Her gün yeniden başlayıp dibe battığım çok doğru. Acıdan zevk alıyormuşum gibi hissediyorum. Yaram tatlı tatlı kaşınıyor.
         Çözüm…
         Yazmak.
         Kurtulmak.
         Unutmak.
         .
         .
         .

         Mı?

Bazı şeyler…

         
Bazı şarkılar üzerinden yıllar geçse de aynı etkiyi yapmaya devam ediyor. Ne zaman dinlesem o şarkılardan birini hemen o mekana ışınlanıyorum, o yerin kokusu doluyor burnuma. Çevremde o şarkıyla bütünleştirdiğim güzel insanlar…

Bazı şeyler üzerinden yıllar geçse de değişmeden devam edebiliyor. Çok eski bir dost gibi… Yıllarca bir haber olsanız da birbirinizden, yüzyüze geldiğinizde kaldığınız yerden devam ediyor…