Okuyucuma!



Sağlam dişler, bir de sağlam mide-

Budur dileğim senin için!

Sindirebildinse kitabımı,

Barıştı demektir benimle yıldızın!



Nietzsche



Yolculuk

(Biz Kurban Bayramı’nda köye giderken yolda kaldık.)

Halil Ağabey= İsterseniz dönelim.

Babam= Ne yapalım? Dönelim mi?

Elif= Bilmem, siz bilirsiniz.

İsa= Dönmeyelim, dönmeyelim.

Elif= Buraya kadar geldik. Yayan gidelim.

Annem= Hadi gidelim bari.

Babam= Bismillah!

Halil Ağabey= Hayırlı yolculuklar!

Babam= Sağ ol ağabey, borcumuz ne kadar? Bozukluk yok ama…

Halil Ağabey= Sonra verirsin artık.

Elif= Baba, buradan bizim köye kaç kilometredir?

İsa= On.Elif= Oha be! O kadar olur mu hiç?

Babam= Beş kilometre vardır.

Elif= Nee? Şimdi beş kilometre yol mu yürüyeceğiz?

Babam= Uyduk sizin aklınıza, geri dönemeyiz artık.

Annem= Ayakkabıma su doldu. Dondum, dondum.

Babam= Yürüyün, yürüyün. Köy köy diye tutturdunuz alın size köy.

İsa= Ayy… Ayakkabım su aldı.

Babam= Daha alalı bir hafta oldu, ne çabuk eskittin be?

Elif= İsa hissediyorum, şu tepeyi aştık mı köy görünecek.


(Tepeyi aştık.)


İsa= Hani köy yok işte kaldık dağ başında.

Babam= Daha çok… Yol yarı bile olmadı. Ne çabuk pes ettiniz?

Annem= Yürüyemiyorum, ayaklarım hissetmiyor.

Babam= Yavaş yavaş yürü işte. Bizim arkamızdan da ayrılma!

Elif= Hadi geri dönelim. Bulamayacağız köyü.

Annem= Buradan geri dönüp de ne yapacağız?

Elif= Çaypınar’da kalırız.

Annem= Nerede kalacaksın? Kimseyi tanımıyorsun.

İsa= Her yerde akrabamız çıkıyor ya orada da vardır bir tane.

Babam= Olur, hiç işimiz yoktu da bir de geri döneceğiz. Görün bakalım bir daha getirir miyim ben sizi köye, cezalısınız kalın evde.

Elif- İsa= Yaaa!!!

Elif Ayvaz

'2003

Hiç yorum yok: