Okuyucuma!



Sağlam dişler, bir de sağlam mide-

Budur dileğim senin için!

Sindirebildinse kitabımı,

Barıştı demektir benimle yıldızın!



Nietzsche



Su

O gün evdeki en küçük çocuk bile oruç tutmuş ve epeyce de acıkmışlardı.

İftar vakti yaklaşmaya başlamıştı. Hazırlıklar tamamlandı. Yemekler pişirildi. Sofra kuruldu. Herkes sofranın etrafına toplandı ve o gün olanları anlatmaya başladılar. Baba sofradaki tatlıyı gördü.

- Bu tatlı nereden geldi?

- Safire getirdi. Dükkan açmış ya. Bunlardan yapıyormuş işte.

- Güzel olmuş gibi ama bakalım tadı nasıl göreceğiz birazdan. Bu hoca da nerede kaldı. Hadi be hoca, hadi be hoca.

Çocuklar bu söze kıkırdadılar. Babalarının bu sözü hep komik gelmişti onlara. Sanki hocanın her canı istediğinde Ezan okuma hakkı mı vardı ki? Neden babası isteyince okusun ki?

Neden sonra ortalığı bir sessizlik kapladı. Sadece kızın bardaklara doldurduğu su sesi duyuluyordu.

Elif Ayvaz
2000

Hiç yorum yok: