Anlatamıyorum!
Anlatamıyorum!
Seni niçin bu kadar çok sevdiğimi anlatamıyorum insanlara. Belki de
anlatmamalıyım. Bilmiyorum. Ama anlatma ihtiyacı da duyuyorum.
Çok
çok uzun zamandır böyle şeyler hissetmiyordum üstelik. Dünyam değişti resmen.
Sırrı dökülmüş bir ayna gibi çocuk! Titriyorum karşında ama farkında değilsin.
Nasıl bir körlüktür ki bu önündekini görmüyorsun?!
Bilmiyorum.
Hiçbir
şey bilmiyorum artık. Unuttum bütün ezberlediklerimi. Sana ulaşamıyorum da.
Resmen ilan-ı aşk ettim sana. Görmüyorsun beni ya da kabul etmek istemiyorsun.
Başka biri yapsa koymazdı da bu reddediliş sen yapınca çok fena yaptı beni. Çok
istiyordum. O kadar çok istiyordum seni! Hâlâ da istiyorum.
Seviyorum
çünkü. Durduk yerde âşık oldum. Uzaktan hem de. Yaklaşmaya çalıştıkça sevdim.
Uzaklaştıkça sevdim. Hakkında öğrendiklerimi sevdim. Duyduklarımı sevdim.
İnandıklarımı ve inanmadıklarımı sevdim. Hikâyeni sevdim. Şehir efsaneni
sevdim. Ben acılarını bile sevdim senin.
Anlatamıyorum!
Anlatamıyorum
sana kendimi. Boy, pos, güzellik, yakışıklılık değil benim derdim. Kılıflar
değil! Güzel de değilim üstelik, biliyorum. Ama sevdim işte, aşka bir
açıklaması yok ki. Başka türlüsünü yapamam ki.
‘Seninle
ne zaman konuşsam, kalbimin sesini duyma diye uzun uzun lafa tutuyorum…
Anlıyorsun değil mi?’’
Yapamıyorum
ki başka türlüsünü. Uzak durmaya çalışıyorum. Düşünmemeye çalışıyorum. Ama
olmuyor. Yapamıyorum.
Acı
veriyor. Görünce mutlu oluyorum. Sonra üzülüyorum. Sonra bir şey oluyor. Ufacık
bir şey. Mutlu oluyorum. Bana değil üstelik. Benim için değil. Ama kendimi
mutlu hissetmeme yetiyor işte. Gözlemliyorum. Gülüşünü, mimiklerini… Bir şeyi
anlatmanı. Cevap verirken aynı zamanda umursamazlığını… Hepsini biliyorum
artık. Ama yine de sana yaklaşamıyorum. Oysa ne kadar çok isterdim. Ne kadar
çok istiyorum.
Kim
derdi ki bir gün –sırf arkadaşım görev aldı diye- gittiğim bir yerde şiir
okuyan bir adama âşık olacağım! Sonra onu yaklaşık bir yıl boyunca göremeyeceğim.karşılaştığımda
da her şey yeniden başlayacak. Komik. Tahmin bile edemezdim böyle bir şeyi. Ama
oluyor. Oldu.
Hatta
trajikomik! Karşında bu kadar savunmasız, bu kadar zayıf olmam yalnızca
trajikomik!
Bir
çıkış yolu göster artık bana.
Ya
sev ya da sev!
Efsaneler
anlatıp deliyi yanlış yerde arattırma. Nerede olduğunu ikimiz de iyi biliyoruz.
Bırak da deliyi seveyim. Bırak da deli kalbinin kilitlerini açsın, duvarlarını
yıksın. Kimseye bir şey olmaz, emin ol.
Hepimiz
güvendeyiz.
Elif.
2 yorum:
merhaba
benim 500. izleyicimsin :)
çekilişte bol şans diliyorum...
sevgiler
Teşekkürler. :)
Yorum Gönder