Para
insanlara neler yaptırıyor. Olunca da olmayınca da aklı çıkıyor insanların. Yetmiyor
hiçbir şey. Cennet yetmiyor, cehennemi de istiyor. Gökyüzü yetmiyor, yeryüzünü
de istiyor. Yasaklı falan fark etmiyor. Elmayı da yiyor, bağcının üzümünü de.
Karşılığında ise… Yine yüzsüz!
Evi var.
Ailesi, mesleği, işi, parası…. Her şeyi var oysa. Ama yetmiyor işte. Dahasını
da istiyor. O kadını da o adamı da. Hepsini istiyor.
Kimse
için hiçbir şey için de kendini sorumlu hissetmiyor. Dahasını, dahasını da
alırken geride kalanları hiç düşünmüyor bile. Onlar ne olur, hakları ne olur
umurunda bile olmuyor.
Yalanlara
karıyor ömrünü. Kendi bile inanıyor sonra bunlara. Kendi inandığından olsa
gerek en çok kendi veriyor yine yalanın savaşını. Önce ağlıyor, sonra gülüyor. Yine
ağlıyor. Sonra duruyor. Duruldu, geçti, bitti diyorsun. Sonra da bağırmaya
başlıyor. Sonra yine gülüyor. Delirdiğini düşünmeye başlıyorsun. Isırmaya
başlıyor çok geçmeden. Kendini, beni, seni… Fark etmiyor kim olduğu. Et olsun
yeter ki…
Bu doyumsuzluğunun
sonu yok gibi… Daha çok beden, daha çok et, daha çok para, daha çok…, daha çok…
Daha çok hırs!
…
İnsan
çoktan oyuncaklarının kölesi oldu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder