Karanlık gözlerde yitip gitmişim…
Aldırmıyorum.
Yürüyorum öylesine
Bastığım yeri görmüyorum
Yine aldırmıyorum…
İçimdeki öfkeyi bastırmaya çalışıyorum
Sinirliyim.
Öfkemi dışa vuramadıkça
İçimden kahkaha atmak geliyor.
Gülüyorum
Gözlerimden yaşlar akıyor
Sakin olmalıyım
Ama yapamıyorum.
Yardımcı olmuyor
Aynada yansıyan yüzüm
İçimdeki nefreti susturamıyorum
Dinmiyor acım
İçimi kemirip duran
Beynimi kaplayan
Kanırtan…
Yeni yüzler arıyorum
Yer değiştirecek
(Saklanacak)
Sakinleşemiyorum
Yazıyorum hiç durmamacasına
Son noktan olmayacak
Bu gün…
Son noktam olmayacak!
Biliyorum!
Okuyorum
Doğru kelimeyi bulmak için
‘’Karanlık’’, ‘’Buzlu Aydınlık’’,
‘’Zulmet-i Beyza’’, ‘’Neş’e’’,
‘’Hayat’’, ‘’Su’’, ‘’Güneş’’, ‘’Ateş’’, ‘’Toprak’’
‘’ŞEYTAN’’
Sonu yok biliyorum
Sonu yok sonumun
Sonsuzluğumun
Yok oluşumun ve var oluşumun
Sonu yok ağlayışımın.
Büzüştüğüm odanın ücra köşesinde
Lacivert kazağıma damlayan
Sarı gözyaşım
Hayatım kadar savruk
Ve akışkan
Ben, ben olmaktan çıkmışken.
Küçük bir kuş olmak istiyorum
Özgür ve
Hesapsız ve yersiz
Ve yurtsuz.
Kanatlanıyorum…
Saygısız ve sorumsuz
Küçük ve büyük
Üzgün ve mutlu
Yüzsüz ve arsız
Kötü ve daha kötü bir
Ben olmak istiyorum.
Çiziktirdiğim kelimelerden biri
Olmak istiyorum.
Açık seçik ve anlamsız…
Kaybolduğum dehlizden
Çıkmak istiyorum
Işığı görmüşken
Beyaz ve karanlık…
Üzgün bir fotoğraf
Karesinde ben!
Yabancı şehirlerde
Kaybolmak istiyorum.
Evimde hissederken
Ve
Kendime yabancılaşmışken…
Sesim yükselirken ve
Yükseklerden düşerken
En yükseğe çıkmak
İstiyorum.
Kimsenin erişemediği yere…
Yok olmak istiyorum
Anlamsız ve boş gözlerde
Hiçliğimin doruk noktasına doğru…
Akıp giden hayatı
Kesip atmak istiyorum orta
Yerinden
Ki
Hayat dursun
Dursun zaman
Dursun insanlar
Dursun dünya…
Sonumu yazıyorum
En sonumdan sonra...
Son nokta(n)m oluyorum.
15–16 Kasım 2007
Elif Ayvaz
Aldırmıyorum.
Yürüyorum öylesine
Bastığım yeri görmüyorum
Yine aldırmıyorum…
İçimdeki öfkeyi bastırmaya çalışıyorum
Sinirliyim.
Öfkemi dışa vuramadıkça
İçimden kahkaha atmak geliyor.
Gülüyorum
Gözlerimden yaşlar akıyor
Sakin olmalıyım
Ama yapamıyorum.
Yardımcı olmuyor
Aynada yansıyan yüzüm
İçimdeki nefreti susturamıyorum
Dinmiyor acım
İçimi kemirip duran
Beynimi kaplayan
Kanırtan…
Yeni yüzler arıyorum
Yer değiştirecek
(Saklanacak)
Sakinleşemiyorum
Yazıyorum hiç durmamacasına
Son noktan olmayacak
Bu gün…
Son noktam olmayacak!
Biliyorum!
Okuyorum
Doğru kelimeyi bulmak için
‘’Karanlık’’, ‘’Buzlu Aydınlık’’,
‘’Zulmet-i Beyza’’, ‘’Neş’e’’,
‘’Hayat’’, ‘’Su’’, ‘’Güneş’’, ‘’Ateş’’, ‘’Toprak’’
‘’ŞEYTAN’’
Sonu yok biliyorum
Sonu yok sonumun
Sonsuzluğumun
Yok oluşumun ve var oluşumun
Sonu yok ağlayışımın.
Büzüştüğüm odanın ücra köşesinde
Lacivert kazağıma damlayan
Sarı gözyaşım
Hayatım kadar savruk
Ve akışkan
Ben, ben olmaktan çıkmışken.
Küçük bir kuş olmak istiyorum
Özgür ve
Hesapsız ve yersiz
Ve yurtsuz.
Kanatlanıyorum…
Saygısız ve sorumsuz
Küçük ve büyük
Üzgün ve mutlu
Yüzsüz ve arsız
Kötü ve daha kötü bir
Ben olmak istiyorum.
Çiziktirdiğim kelimelerden biri
Olmak istiyorum.
Açık seçik ve anlamsız…
Kaybolduğum dehlizden
Çıkmak istiyorum
Işığı görmüşken
Beyaz ve karanlık…
Üzgün bir fotoğraf
Karesinde ben!
Yabancı şehirlerde
Kaybolmak istiyorum.
Evimde hissederken
Ve
Kendime yabancılaşmışken…
Sesim yükselirken ve
Yükseklerden düşerken
En yükseğe çıkmak
İstiyorum.
Kimsenin erişemediği yere…
Yok olmak istiyorum
Anlamsız ve boş gözlerde
Hiçliğimin doruk noktasına doğru…
Akıp giden hayatı
Kesip atmak istiyorum orta
Yerinden
Ki
Hayat dursun
Dursun zaman
Dursun insanlar
Dursun dünya…
Sonumu yazıyorum
En sonumdan sonra...
Son nokta(n)m oluyorum.
15–16 Kasım 2007
Elif Ayvaz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder